Hayat cidden çok acaip azizim...

"Nasılsın fındık içi" dedi bir ses. Kafamı kaldırdığımda ilk gördüğüm kocaman içten bir gülümseme. Zayıf mı zayıf, esmer, üstü başı dökülen ve garip bir biçimde neşeli bir kadın duruyor karşımda. "İyisin değil mi?" diyor iyi olduğumu söylüyorum. "Sen de iyi misin?" diyorum. Hiç tanımadığım bu kadına siz diyemiyorum çünkü onda insanda aşinalık, akrabalık, arkadaşlık hissi yaratan birşey var. Sıcak birşey. Sözcüklerle anlatılamayacak denli sımsıcak birşey. Hiçbir şey istemiyor benden. Dilenci değil. Sadece iyi dileklerini getirmiş. Hepsi bu. Allah'tan iyilikler diliyor üzerime. Ben de onun için diliyorum. Otur diyorum, yok sadece geçiyordum diyor.

Geçenlerde yine böyle bir kadına rastlamıştım. Öyle bir "guzuuuuum" dedi ki yemin ederim boynuna sarılıp öpesim geldi o teyzeyi. İçtenlik başka birşey azizim. Çalışıp kazanılacak, okuyup öğrenilecek birşey değil. Bazıları böyle bir kalple doğuyor. Belki de herkes böyle doğuyor da bunlar bozulmuyorlar. Ötesini berisini düşünmeden pür iyilik, pür güzellikle konuşuyorlar. İşte ben bu kadınlara bakınca aklıma Anadolu kelimesi geliyor. Esas Anadolu bu kadınların memleketi olmalı diyorum. Serin dereler, kirlenmemiş ormanlar bu kadınların. Tıpkı onlar gibi olan bu gök ve toprak onların. Ve işin en acaip yanı şu ki şu koca Anadolu'da en yoksul olanlar da onlar. Toprağın esas sahipleri şimdi bu toprağın en sefilleri.

Hayat cidden çok acaip azizim...


Fotoğraf: memurlar.net
film izle
film izle