Canımın içi,
Çok sigara içiyorum. İçmemem gerek ama içiyorum. Hünkar da içme diyor, o konuştukça daha da içesim geliyor. Ben onun yerinde olsam "bol bol için" derim. İnan bana insan psikolojisini hiç bilmiyor.
Güneş görmediğimiz için depresif oluyormuşuz. Doğrudur. Güneş artık bol bol yüzünü gösteriyor. Ona ne zaman baksam ışıklı parmağını gözümün içine sokup içimdeki karanlığı kovmaya çalıştığını hayal ediyorum. Güneş bence iyi yürekli. Ve karanlıktan da hiç hoşlanmıyor. Yapar bir güzellik diye düşünüyorum.
Hiç halim yok. Tahammülüm de öyle. Zaman zaman bir su aygırı olduğumu hayal ediyorum. Suyun içine bıraksınlar beni, burnumda sinekler uçuşsun, öyle durayım falan. Çamurun içinde debeleneyim mesela. Vallahi ona bile halim yok. Öyle durayım ben.
Sabah kalkınca şarkı söyleyerek güne hazırlanan insanlara bayılıyorum. Ben sürünerek kalkıyorum yataktan ve ilk işim söylenmek oluyor. Çekilmezim kısaca. Kafamın içine o gün yapak zorunda olduğum herşey hücum ediyor. Hani parmağını sıkarsın sonra bırakırsın da kan hücum eder ya, aynen öyle işte. Uyuyunca karanlıkla kaplanan herşey gözümü açtığım anda yüzlerinde pis bir sırıtmayla güle oynaya doluşuyorlar aklıma.
Bu dünyada rahat yok azizim. Kurduğumuz cümleler hep "... zorundayım"la bitiyor. Bedensiz varlıklar olsak ne güzel olurdu diye düşünüyorum. Acıkmasak, susamasak böylece çalışıp karnımızı doyurmak zorunda olmazdık. Üşümediğimiz için ev ihtiyacımız da olmazdı. Bedenimiz olmadığı için kimse bizi bıçaklayamaz, vuramaz, tecavüz edemezdi. Eğer öldüğümüzde ruhumuz havalanıp dolaşıyorsa bir yerlerde o zaman korkacak birşey yok demektir. Düşün bir beden yoksa tehlike ve zorunluluk da yok. Şahane.
Her neyse. Yaşasın haftasonu diyelim ve su aygırı moduna girip filmlerle, kitaplarla kendimizi teskin edelim. Beden için kendini helak etmiş güzeller güzeli ruhumuzu besleyip, güzelleştirelim. Sen ne yapacaksın haftasonu?
Fotoğraf: pinterest
İfade Kullanİfade Kullan