
Soluk soluğa uyandım. Kalbimin gümbürtüsü sessiz gecenin içini doldurdu. Delice bir titreme tuttu sonra beni. "Sadece bir rüyaydı, sadece bir rüyaydı..." desemde ne ruhumu ne de kalbimi sakinleştiremedim uzun bir süre. Kalkıp bir bardak su içtim. Ellerim hala zangır zangır titriyordu. Pencereyi açıp derin derin soludum.
Yatağın içine oturup düşündüm, "bu neydi böyle şimdi?" Pek rüya görmem ben. Kabus hemen hemen hiç görmem. Peki bu ne şimdi? Biraz düşününce buldum. Game of Thrones'un bir sahnesinin bilinçaltıma yansımasıydı sadece. İki kadının tavşan derisi yüzdüğü bir sahne vardı. O tavşanların gerçek olup olmadığını düşünmüş ve eğer gerçeklerse o kadınların o sahnede nasıl oynadıklarına kafa yormuştum. Ben ellerini ete bile süremeyen biriydim çünkü. Belki bir dağ başında açlıktan ölmek üzere olsam ancak öyle birşey yapabilirdim. Yapabilir miydim çok da emin değilim aslında. Otlarla meyvelerle idare edebildiğim sürece yapmazdım galiba. Bilmiyorum yine de. Hiç öylesi bir açlıkla karşı karşıya kalmadım ki.
Beni asıl dehşete düşüren o tavşanın karnını kestikten sonra içimde hiç vicdan azabı duymamış olmamdı. İçimde bir yerde vahşi bir yaratık saklanıyor olabilir miydi? Pekala mümkün. Hangi insan kendisini tam olarak tanıyabilir ki? Hapishaneler asla bir insana zarar veremem diyen insanlarla dolu değil mi?
Bir başka dehşet ise ölen o zavallıcığın tekrar hayat bulup, bununla da kalmayıp kendi katili olan bana delice bir sevgi göstermesiydi. Bunca zalimlik edene bunca sevgi... O an şaşkınlıktan başka ne hissettiğimi pek anımsamıyorum. Belki rüya devam etseydi şaşkınlığım başka birşeye dönüşebilirdi. O ne olurdu acaba? Güç duygusu mu? Bilmiyorum.
Kabuslar belki de içimizin derininde bilmediğimiz şeyleri gösterdikleri için bu kadar korkunçlar. İçimizde uyuyan zalimleri, katilleri, ne yapacağını asla kestiremeyeceğimiz kadın ve adamları bize gösterdikleri için...
Ben öyle biri değilim dedim kafamı hızlı hızlı sallayarak. Ben kimseye, hiçbir varlığa zarar veremem. Yapsam bile hayatım boyunca bununla başa çıkamam.
Lacivert gecenin içine uzun uzun baktım sonra. Ben öyle biri değilim, ben öyle biri değilim...
Resim: Rebecca Dautremer
İfade Kullanİfade Kullan